5 Nisan 2008 Cumartesi

GEMLİK KÜÇÜK İSTANBUL

Eski Gemlik nerede diyen komşuma,eski İstanbul nerede diye nazire yapmak istedim.
Biz Gemlik’liler İstanbul için büyük Gemlik deriz. Şimdi buna şiddetle itiraz edecek okuyucular da olacaktır. Onların görüşüne de saygı duyarak, yazımı sürdürüyorum.
Sabahın erken saatlerinde sahile doğru yürürken, birbirini tanıyan, selamlaşan İstanbul’lulara rastlardım. Biz gençler koşa koşa vapura giderdik. Şimdi yine hızlı hızlı vapura gidenler var.
Fakat bizleri ve başka gezen insanları tanıyan yok. Ülkemiz niye böyle oldu.
Kurtuluş savaşımızın önderi, Büyük Atatürk:
-Bugünün küçükleri yarının büyükleridir, demiştir.
Bize bizden evvelki büyüklerimiz neleri verdi ise, biz de çocuklarımıza onları verebilmeliyiz.
Geçen hafta Kuzguncuk semtinde ikamet eden akrabama gittim. Günlerden pazardı.
Burada yaşayanlar birbirlerini tanırlar. Hatta aralarında müthiş bir sevgi bağı vardır.
İcadiye caddesini süsleyen çınar ağaçlarının yapraksız hali bile hoş görünüyor. İnsanlar da çınar ağaçları gibi sağlam ve sevecen.Yemekte sofrada sele zeytini de vardı. Yıllardır burada oturan akrabam:
-Hasan bak bu zeytinleri,Gemlik’ten aldık.dedi. Daha sonra hanımının da maharetini öne çıkararak, her yıl Gemlik’e gittiklerini ve oradan gayet hesaplı direk üreticiden aldıkları zeytinleri böyle nefis bir hale getirdiklerini söyledi. Gerçekten bu sele zeytini çok leziz olmuştu. Üreten değil,nadiren de olsa, satın alan becerikli oluyordu, demek. Akrabam Antalya’dan da dalında portakal getirmişti. Salonda ağaç gibi duran meyveleri topladı. Yemekten sonra bu güzelim portakallardan da yedik.
-Hasan öğle namazı yaklaştı, camie gidelim,dedi.
Kuzguncuk Camii ile Kilise yan yanadır. Biz abdest alırken ayin için kiliseye gelenleri de görüyorduk. Akrabam onları tanıyordu. Onlar da orada bulunanları….
Yukarıda yazdıklarımı düşününce, ülkemizin insanlarının hala birbirlerine sevgi ve saygı duyduklarını kabul ettim.Umutlandım. Türkiye sevgi ülkesi olacaktır.
Çok değil yaklaşık yirmi yıl önce, İstanbul’un her semti Kuzguncuk gibi idi.

Yorum yaz! :: Arkadaşa gönder!
• 8/3/2007 - İstanbul
Yazan: ogretmen68
Haklısın Hasan Bey 20-30 yıl öncesi İstanbul dediğiniz gibiydi. İnsanlar insandı, sevgi, saygı yardımlaşma vardı. Ben lise ve yüksek okul eğitimimi İstanbulda yaptım. 63-70 yılları arasında. Ama malesef bizim İstanbulumuz gitmiş yerine tanyamadığımız bilemediğimiz, makinelrin doldurduğu ve insanlarında makina olduğu bir İstanbul gelmiş. Bundan böyle sürekli görüşmek ve yazışmak umuduyla Allah'a emanet olun. Düzenleyen gurbetdeyazmak gün: 9/3/2007 saat: 18:38