26 Nisan 2008 Cumartesi

İKİ NİYET OLUR

İstanbulda, Süleymâniyye umûmî kütübhânesinde, Es'ad efendi "rahmetullahi teâlâ aleyh" kısmında [1037] numaralı ve Yahyâ Tevfîk efendi kısmında [1463] numaralı (Nevâdir-i fıkhiyye fî mezheb-il-eimmet-il hanefiyye) ismindeki kitâbı yazan, Kudüs kâdîsı Muhammed Sâdık efendi, fâite nemâzların kazâ edilmesini anlatırken buyuruyor ki, (Büyük âlim İbni Nüceyme soruldu ki, bir kimsenin kazâya kalmış nemâzları olsa, sabâh, öğle, ikindi, akşam ve yatsının sünnetlerini, bu nemâzların kazâlarına niyyet ederek kılsa, bu kimse sünnetleri terk etmiş olur mu?) Cevâbında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünki, beş vakt nemâzın sünnetlerini kılmakdan maksad, o vakt içinde, farzdan başka bir nemâz dahâ kılmakdır. Şeytân, insana hiç nemâz kıldırmamak ister. Farzdan başka bir nemâz dahâ kılarak, şeytâna inâd edilmiş, rezîl edilmiş olur. (Nevâdir)de diyor ki, sünnet yerine kazâ kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur. Kazâ borcu olanların, her nemâz vakti, o vaktin farzından başka nemâz kılarak, sünneti yerine getirmek için, kazâ kılması lâzımdır. Çünki çok kimse, kazâ kılmayıp, sünnetleri kılıyor. Bunlar Cehenneme gidecekdir. Hâlbuki, sünnetlerin yerine kazâ kılan, Cehennemden kurtulur) buyurdu

Abdülkâdir-i Geylânî "kaddesallahü sirrehül'azîz", aynı makâlede buyuruyor ki, (Kazâ borcu olanın sünnet kılması, alacaklıya, borçlunun hediyye götürmesine benzer ki, elbette kabûl olmaz. Kazâ borcu varken sünnet kılan kimse, sultân da'vet etdiği hâlde, gitmeyip, onun hizmetçisi ile vakt geçiren kimse gibidir. Mü'min, bir tüccâra benzer. Farzlar, onun sermâyesi, nâfileler de kazancıdır. Sermâye kurtarılmadıkça, kazanç olamaz).

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, 1313 [m. 1896] yılında Hindistânda basılan (Fütûh-ul gayb) kitâbının kırksekizinci makâlesinde diyor ki: Mü'minin, en önce farzları yapması lâzımdır. Farzlar bitdikden sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nâfilelerle meşgûl olur. Farz borcu varken, sünnet ile meşgûl olmak, ahmaklıkdır. Farz borcu olanın sünnetleri kabûl olmaz. Alî ibni Ebî Tâlib "radıyallahü anh" bildiriyor: Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Üzerinde farz nemâzı borcu olan kimse, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile nemâzlarını kabûl etmez). Abdülkâdir-i Geylânînin yazdığı bu hadîs-i şerîfi şerh eden Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî buyuruyor ki, (Bu haber, farz borcu olanların, sünnetlerinin ve nâfilelerinin kabûl olmıyacağını göstermekdedir.


(Eşbâh)da, otuzuncu sahîfede diyor ki, (Bir ibâdetde sevâb hâsıl olması için, bu ibâdetin sahîh olması şart değildir. Hâlis niyyet edilmesi şartdır. Hâlis niyyet ederek yapılan bir ibâdet, bilmiyerek fâsid olursa, sahîh olmaz. Fekat niyyet edildiği için, çok sevâb hâsıl olur.
Özrsüz senelerce nemâz kılmıyan bir müslimânın, kılmadığı nemâzlarını kazâ etmesi üç şeklde olur: 1 - Beş vaktin sünnetleri yerine ve günün her boş zemânında, hep kazâ kılar. 2 - Yalnız sünnetlerin yerine kazâ kılar. 3 - Sünnetler yerine kazâ kılmayıp, başka zemânlarda, hep kazâ kılar. Bu üç şeklden en iyisi birincisidir. Böylece, kazâlar, bir an önce biter. İkinci şeklde, kazâlar çabuk bitmez. Hem de, kazâ borcu olanın sünnetlerinin sevâbı olmaz. Fekat, hiç kılmamakdansa, sünnetler yerine kılmalıdır. Çünki, (Hepsini yapamıyan, elden geleni yapmalı, hepsini elden kaçırmamalıdır) buyurulmuşdur.Üçüncü şekle gelince, bu, özr ile kılamamış kimse içindir. Çünki, bunun sünnetleri kılacak kadar kazâyı gecikdirmesi günâh olmuyor. Ba'zıları, ikinci şekli yapmamalı, üçüncüyü yapmalı diyor. Hâlbuki, üçüncüyü yapabilen kimse, birinciyi yapacak kimse demekdir. O hâlde nemâzı özrsüz aylarca terk edenlerin, kılmadığı zemânları hesâb ederek, bu kadar zemân, birinci şekle göre kılması, böyle kılamazsa, ikinci şeklde kılıp, kazâlarını en kısa zemânda bitirerek Cehennemden kurtulması lâzımdır.

Bir iş için birkaç niyet Sual: Bir iş için birkaç niyet edilir mi? Mesela teheccüd kılan kaza ve sübha namazına da niyet eder mi?CEVAPEvet iyi olur. Camide oturmak taattır. Caminin Allahü teâlânın evi olduğunu düşünerek giren, onu ziyarete de niyet ederse sevabı daha çok olur. Namaz kılmayı beklemek için, camide itikaf edip ahireti düşünmek için, vaaz dinlemek için de niyet ederse, her niyeti için ayrı sevaba kavuşur. Bunun gibi, bu kimse, sünnet olduğu için koku sürünür, şık giyinirse, camiye saygı için, camideki müslümanları incitmemek için, temiz olmak, sıhhatli olmak için, İslam’ın vakarını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevap kazanır. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:(Sünnet namazlar da nafiledir. Camiye girince, iki rekat namaz kılmak sünnettir. Buna Tehıyyat-ül-mescid denir. Camiye girince, farz veya başka namaz kılmak bunun yerine geçer. Başka namaz kılarken tehıyyat-ül-mescid için de ayrıca niyet gerekmez ise de, niyet edilirse iyi olur.) [R.Muhtar s.710] Sünnet kılarken kazaya da niyet edince kaza da sünnet de kılınmış olur. (Necat-ül müminin s.90) Sünnet kılarken kazaya da niyet gerekir. (Ramiz-ül-mülk Trablus Fetva emini)Tatarhaniyye’de, (Sünnet kılarken kazaya da niyet daha iyidir) deniyor. (Uyun-ül-besair s.103)İlk veya son sünnet demeden hepsini farz diye niyet ederek kılanın namazı sahih olur. Çünkü, sünnete, farz diye niyet edilirse, sünnet sahih olur. İlk kıldığı farz, sonraki sünnet olur. (Fetava-i kübra) Resulullah efendimiz, beş vakit namazın sünnetlerini kılarken, yalnız, (Allah rızası için namaz kılmaya) derdi. Sünnet demezdi. Farzdan başka namaz kılınca sünnet de kılınmış olur. (Halebi-yi kebir)

SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMALI

SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMALI İKİ NİYET OLUR.
KAZA NAMAZLARIGörüldüğü üzere hadis-i şerifte, farz namazlardaki eksikliklerin, nafilelerden ikmal edileceği beyan olunmaktadır. Hadis şarihleri, ikmal keyfiyetinin hadis-i şerifin zahiri manasına da uygun olarak, "kılınmamış farz namazların nafilelerle tamamlanacağı" şeklinde olmasını da "edâ edilmiş olan farz namazlardaki âdâb, sünnet, huşu, dua ve zikirlerle ilgili noksanlarının ikmâli" şeklinde olmasını da ihtimal olarak zikrediyorlar. Ebû Bekr İbnü'l-Arabî, "Arîzatü'l-ahvezî" adlı Tirmizi şerhinde, "bana göre, edâ edilmeyen farzların nafilelerle tamamlanması ihtimali, daha açıktır; çünkü hadisin devamında diğer farz ameller için de, bunun gibi yapılır, ifadesi bunu göstermektedir..." demektedir. . İddialara mesnet gösterilen kitapların kaynak niteliğinde olup olmadığı ve bunlardan yapılan nakillerin ne derece doğru olduğu hususuna gelince; böyle bir dergi için uzunca sayılabilecek bu yazıdan, sanırım bu konuda bir kanaate varmak mümkündür. Bir örnek vermek gerekirse, Kudüs Kadısı Sakızlı Muhammed Sadık Efendi'nin "en-Nevadiru'l-fıkhıyye fi mezhebi'l-eimmeti'l-Hanefiyye" adlı gayr-ı matbu eserinden, İbn Nüceym'in :-"Üzerinde kaza namazı olan bir kimsenin; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsının sünnetlerini, bu namazların kazalarına niyyet ederek kılarsa, sünnetleri terketmiş olur mu? şeklindeki bir soruya cevaben :-Hayır olmaz; çünkü sünnet kılmaktan maksat, şeytanın burnu sürtülmesi için, vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır..." dediği nakledilmektedir.

KAZA NAMAZLARI

SÜNNETLER YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
(tam ilmihal. seadeti ebediyye)
KAZA NAMAZLARI
SÜNNETLERİ KILARKEN KAZA NAMAZINA NİYET
Sünnetleri kılarken kaza namazına niyet
Sual: Sünnetleri kılarken kazâ namazına nasıl niyet edilir?
CEVAPÖğle namazının ilk dört rekat sünnetini kılarken, (İlk kazâya kalmış öğle namazının farzını ve vaktin sünnetini kılmaya) diye niyet edilir. Aynen farz gibi kılınır. Son iki rekatta zamm-ı sûre okunsa da olur, okunmasa da olur. Çünkü dört rekatlı farz namazların son iki rekatinde zamm-ı sûre okumakta mahzûr yoktur. Öğle namazının son sünnetini kılarken, (İlk kazâya kalmış sabah namazının farzını ve öğle namazının son sünnetini kılmaya) diye niyet edilir. Sabah namazının sünnetine vâcib diyen âlimler olduğu için sabah namazının sünnetini kılarken sünnet diye niyet etmelidir! İkindi namazının dört rekatlık sünnetini kılarken de, (İlk kazâya kalmış ikindi namazının farzını ve vaktin sünnetini kılmaya) diye niyet edilir.Akşam namazının sünnetini kılarken, (İlk kazâya kalmış akşam namazının farzını ve vaktin sünnetini kılmaya) diye niyet edilir ve üç rekat kılınır.Yatsı namazının ilk sünnetini kılarken, (İlk kazâya kalmış yatsı namazının farzını ve vaktin sünnetini kılmaya) diye niyet edilir.Yatsının son sünnetini kılarken de (İlk kazâya kalmış vitir vâcibi kılmaya) diye niyet ederek üç rekat aynen vitir namazı kılınır. Böylece bir günlük kazâ namazı kılınmış olur, sünnetler de terkedilmiş olmaz. Kuşluk, evvâbin, teheccüd gibi nâfile namazları kılarken de aynı şekilde niyet edilir. Meselâ (İlk kazâya kalan öğle namazının farzını ve kuşluk namazı kılmaya) diye niyet edilir. Bir kişi, böyle kazâ kılarken vaktin sünnetine diye niyet etmese de yine sünneti terketmiş olmaz. Çünkü sünnet, vaktin farzından başka bir namaz kılmak demektir. (N. Fıkhıyye)
SUAL: Beş vakit namazın sünnetleri dört vakit kazaya niyet edilip kılınabilir mi? Nevadir-i Fıkhiyye ve Haleb-i Kebir'de de yazıyormuş. CEVAP:Namazların sünnetlerini kılmayıp onların yerine kaza namazlarınızı kılabilirsiniz. Hem sünnete hem de kaza namazına birlikte niyet edilir.Üzerime farz olan ve daha önce kılamadığım sabah namazının farzına ve vaktin sünnetine diye niyet edilir.Hanefi mezhebine göre kaza namazları şöyle kılınır: Hangi namazın kazası kılınacaksa o namaza niyet edilir. Eğer kaza namazları çoksa ve sayısı, vakitleri bilinmiyorsa "niyet ettim üzerimde kalan ilk sabah (veya öğle, ikindi, akşam, yatsı) namazının farzını kılmaya ve vaktin sünnetine" diye niyet eder ve namazlarını böylece kaza eder. Bu konuda daha geniş bilgiye ulaşmak için Tam İlmihal (seadeti ebediyye) kitabına bakabilirsiniz.